Little Big Soldier

Jackie Chan filmlerini oldum olası severim. Hatta küçükken, izledikten sonra eblek eblek onu taklit etmeye çalışmışlığım da vardır. Little Big Soldier, uzun zamandır izlediğim ilk Jackie Chan filmi oldu.

Film milattan önce bilmem kaç yılında, Çin'deki iç savaşları konu alıyor. Ordudaki korkak bir askeri (aslında çiftçiymiş) canlandıran J.Chan ile bir prensi (aynı zamanda general) canlandıran Wang Leehom'un karşılaşması, korkak çiftçinin generali esir alması şeklinde gelişiyor olaylar.

Diğer Jackie Chan filmleri gibi, komik bir anlatım hakim. Sonu da güzel olmuş, beklemediğim bir şekilde bitti. "Sana puanım dohuzzz kankhaa" demek istiyorum.

Ha unutmadan, IMDB'de 7.1 puan almış film ;)

İnce ruhluyumdur

Anne yat artık yat!

Saat sabahın 5i. Annem gelmiş İzmir'den, bir yandan demleniyoruz bir yandan da netten 101 oynuyoruz. Masaya bir izleyici girdi. Annesine yatmasını söyledi, nasıl komiğime gitti anlatamam. Dakikalarca güldük annemle. Eleman üşenmemiş annesinin izini bulmuş, yatmasını söylüyor falan. Öyle işte.

uuu beybi beybi its a vaaaylld vörlld :/

Hiç bi dizinin finalini beğenmedim, Skins'in 1. sezon finali kadar... Aaa evet, bu ara Skins'e sardım (bilgi al & izle). Sardırılacak bir dizi cidden. Tek kusuru, İngiliz dizisi olması. O İngilizce konuşmayı bilmeyen İngilizler yok mu, öldürüyor beni.. Ama Skins, "İngiliz Olmalarına Rağmen İzlenmesi Gereken Şeyler" listemde, Coupling'in uzun zamandır koruduğu birinciliği elinden aldı.

Son derece küfürlü ve memeli geçen dizi, 16-17 yaşlarındaki problemli karakterleri anlatıyor. En kuğl (:s) olanından, en eziğine, müslümanından, gayine bir sürü problemli çocuk var. Her bölümde, farklı bir karakteri tanıtıyorlar ve her bölümde farklı bir karaktere bağlandığınızı hissediyorsunuz. En azından böyle oldu bende.

Neyse, eğer Aşk-ı Memnu'vari dizilere saran tiplerden değilseniz, cidden izlemelisiniz Skins'i. Şiddetle öneriyorum. İzlemeyenler için video spoiler içeriyor söyleyeyim, ama 1. dakikadan sonra pek de spoiler içerikli birşey yok.

Bi bok yedik biz ey okur!

"Biz" dediğimi görünce şaşırdın dimi? Zira şaşırmadıysan da, artık mevzuda birden fazla kişi olduğu konusunda kıllanmış, içinde farklı kıpırtılar, heyecanlar oluşmuştur. Oluşmadıysa da, canın sağolsun (ki bence oluşmadı).

Yazılarını gayet beğendiğim, blogu açtığımdan beri de desteklemeye çalıştığım Gün Han Selaş (bkz: şey rengi) ile geçenlerde son derece ateşli bir msn diyaloğu yaşamıştık. Çok kral hikayeler yazıyordu ve benim yazılarımı da beğendiğini öne sürerek hikaye yazmamı istiyordu. Ben de baktım, blog aleminde bir hikaye yazma rüzgarı esiyor, kaptırayım şu ufacık bünyemi dedim, yazayım bi iki tane. Sonra "insanlar niye okusun ki lan, hem ben devamını getiremem" dedim kendisine. O da devamını getirmekte zorlandığını, daha doğrusu, devamı getirilecek kadar uzun şeyler yazamadığını söyledi. Dedik ki, bi blog açalım, sırayla hikaye yazalım oraya. Birimiz başlatsın, diğerimiz devam etsin falan. Değişik olur diye düşündük, iki farklı kalem, iki farklı üslup falan, denemek lazım dedik. Sırayla'yı açtık ondan sonra.

Bir kaç farklı hikayenin üzerinde çalışıyoruz, şu sıralar internet erişiminde problem yaşıyor Han, fakat yakın zamanda çözecek bu problemi. Bir tanesinin ilk bölümünü yayınladık bakalım, okur musunuz, beğenir misiniz, yoksa küfür mü edersiniz naparsınız hiç bir fikrim yok. Beğenirseniz devamını getiricez gibi bi yalan söylemiycem, çünkü 2. partı bugün yazdım ve ileri bi tarihte yayınlanmak üzere ayarlandı bile. Öyle işte. Bi bakarsan, belki seversin. Seversen, belki eşe dosta söylersin, blogundan link verirsin falan... Kim bilir belki "hasiktir on numara blog açmışlar, linki de bu" diye yazı bile yazarsın blogunda. Her an her şey olabilir ho ho ho...

kulakpası #7


Bu ara, önceden edindiğim fakat oturup adam akıllı dinlemediğim, Tiesto'nun Kaleidoscope albümünü dinleme şansına eriştim. "Ahh be güzelim, olmadı bak bu" dediğim şarkıların yanında, 1 haftadır sürekli dinler olduğum 3 şarkı da buldum. O 3 şarkıyı ve bonus olarak Schiller Mit Heppner'in hoş bir şarkısını paylaşayım dedim. Öyle işte, şarkı isimlerini vereyim;
- Tiesto & Sara Tegan - Feel It In My Bones
- Tiesto & Nelly Furtado - Who Wants To Be Alone
- Tiesto & Emily Haines - Knock You Out
- Schiller Mit Heppner - Dream Of You
 
twitter da kullanıyorum