İnsanları etiketlemeyi seviyoruz. Ben de seviyorum yani, ne yalan söyleyeyim. Şişko, orospu çocuğu, kaşar, kürt... Bunun farkında olup da, kendisinin etiketlenmediğini düşünmek "gerizekalı"lık olur (bir diğer etiket..). Bana basılabilecek en mantıklı etiketlerden birisi de müzmin bekardır kanımca. Etrafa bakınca daha da bir farkına varıyorum ki, sanki ezelden beri sapım ben. Hayatta kesin bir doğrunun olmadığı gibi, bu durumu da doğru/yanlış, iyi/kötü gibi birbirinin tam tersi sıfatlardan sadece biriyle nitelemek mümkün değil. Ama, duygusal ve sosyal açıdan eksikliklerimi bir kenara koyarsak, ben (bana göre) kesinlikle artıdayım. Hatta alkol ve sigaranın amına koyuyor olmam ve mümkün olduğunca sağlıksız beslenmeme rağmen, başıbağlı kimselerden daha uzun süre yaşayacağıma inanıyorum.

Eğer etrafınızda "aman dur, osman da burda (osman sensin burada) ses çıkarma" demeyecek kadar yakın olduğunuz birileri varsa, ne demek istediğimi anlayacaksınızdır. Öyle saçma sebeplerle başlayan ve ölümüne şiddetli kavgalara denk geliyorum ki, kendimi mutlu varsaymak zorunda hissediyorum. Tabi, öte yandan bu ölümüne kavgalardan bir sonraki karşılaşmalarda eser kalmıyor ama...

Hah benim problemim de bu "ama" da başlıyor. Son bir kaç senedir bu bir boğazına sarılmalar bir boynuna atlamalar şeklinde ilerleyen bir aile yaşantım var. Hani öyle zamanlar oluyor ki, babam gecenin 1inde beni arıyor (babam 11-11.30 da yatar en geç normalde) ve 5 dakika boyunca ağzıma sıçıp sıvıyor. Nesnesinin ben olduğu, birbirinden güzel etken cümleler kuruyor. Ben gıkımı çıkartmıyorum, küfretmesi bitince de telefonu kapatıyor. 5 dakika boyunca bana küfrediyor ama, onu bu noktaya getiren olaylarla en az ilgisi olan kişi de benim. Tayyip'in, hava durumunun veya doların yükselmesinin bile daha çok payı vardır hani, o şekilde olaylar...

Durum o kadar boktan ki, bu mevzuyu anlatmak amacıyla SP S11E09'dan daha boktan bir bölüm yazabilirim... Bezdim lan bezdim... Nasıl olsa dinlemiyorlar diyerek uzakta durayım diyorum, olmuyor. Nasıl olsun? Bütün ekşın kardeşim,annem ve babam arasında geçiyor. Uğraşayım, yardımcı olayım diyorum, o da olmuyor. 60'ına merdiven dayamış insanevlatlarını nasıl değiştirebilir, yaptıkları şeyin yanlış olduğuna ikna edebilirsin ki?

Ha işte tekrar o "ama"ya gelirsek, iki gün sonra barışıyorlar. Ama o iki gün boyunca birbirlerinden götürdükleri nolacak? Bişiolmaz. Birbirlerine yaşattıkları nolacak? Bişiolmaz. Sie..

Babam en son 2 gün önce gece 1 de arayıp, ağzımı yüzümü sikti telefonda. Bugün aradı, naber nasılsın diyip anneme verdi. Sonra anneme söyledi "harçlığını almış mı sor" diye. "Yatırmaz dediydim ama yatırmış, gördüm" dedim. 20 dakika annemle konuştuk, sonra babama verdi. Babamın ilk sözü "niye yatırmazmışım" oldu. "Ne bileyim, sinirlendin mi gözün kararıyor hiç bir şeyi umursamıyorsun" diyerek laf soktuğumu düşündüm. Ama o en çok sonra söylediklerimle ilgilendi; "babam para yollamadı diye cuma gecesi içmeye miydim? biraz daha fazla çalıştım, soframı kurdum...". Hem üzüldü, hem sevindi.

Yemin ediyorum, bütün bu olanlara şu kadarcık (el işareti yapıyorum burda) anlam verebiliyorsam, yedi sülalemi siksinler ya...
 
twitter da kullanıyorum