kulakpası#10



Chuck 3. sezon 14. bölümün sonunda çaldıydı. Ajancan, manitasına müzik dinlemeyi öğretirkene, bi romantizm patlatayım diye düşünerek bu şarkıyı seçtiydi. İşte o vakit öğrendim bu şarkıyı. Son derece motive edici geliyor bana.

15 dakikadır başlık bulayım diye uğraşıyorum, ama bi türlü bulamadım

Bu sabah Facebook'ta birinin motosikletli resimlerini gördüm. Lisenin ilk iki senesindeki motosiklet takıntım geldi aklıma "hey gidi günler heeeeeaaaaooyyyyğğhhh" dedim. Tabi ikinci heey böyle brutal değildi. Gayet normal bi hey'di. Sonra içim kıpır kıpır oldu eski günleri yaadettim ya. Bi bakayım kaç milyar olmuş şu aletler dedim. Bi baktım. Epey bi milyar olmuşlar. Neyse, sonra motordelisi hesabım geldi aklıma, bi gireyim dedim.

Girince yapılacak ilk şey, eski mesajların kontrolü oldu tabi. Arattım mesajlarımı, başladım teker teker okumaya. Sene 2006, 16 yaşındayım daha. 17 olayım da A2 sınıfı ehliyet alayım, sonra da baba parasıyla bi motor alır gazlar dururum diye yanıp tutuşuyorum. Gözüme uyku girmiyor. Günde ortalama 6-7 saat o forumda o motor senin, bu kaza haberi benim geziniyorum falan (düzenli bir okuyucuysan, çok feci şeylere zemin hazırlamakta olduğumu farketmişsindir. ha bi de umarım düzenli okuyucusundur. gerçi düzenli okuyucu olmaman da güzel bişey, yenisin demektir. ki severim yeni okuyucuları. konuyu sikip atan bu uzun içsesten sonra muhtemelen bloga bir daha girmeyeceksin ama olsun, her zaman benim o 'kıymetli yeni okuyucum' olarak kalacaksın.). İşte o zamanki mesajlarımın içerikleri o kadar yavşak, o kadar iticiymiş ki resmen 16 yaşındaki benin ağzını burnunu kırasım geldi.

"Öğreneyim" yerine "ööreneim" yazmalar mı dersin, havada uçuşan w'lar mı dersin, 3 karakterde bir gülücük koymalar mı dersin.. Yok yokmuş lan bende! Vay amımakoyayım. Resmen üzerinde "topunuzun amına korum" yazan bi tabelayla Kadifekale'de geziyormuşum. Şuan Facebook'tan, MSN'den sildiğim ne kadar ortaokul/lise arkadaşım varsa hık demiş burunlarından düşmüşüm (olur ya, onlardan biriysen sakın ha kişisel algılama :) haha, siktir algıla tabi kişisel. kişisel olmaz mı hiç? sen kalk yaraq kûréQ karakterler kullan ondan sonra "kişisel algılamiyim ben" de. yok öyle! yüzsüze bak ya..).

Ya... Ya.. İşte böyle bir hayal kırıklığıyla başladım ben güzelim pazar gününe. Gerçi diğer güzelim pazar günlerinden pek de bir farkı yoktu ama, insanın yine de morali bozuluyor. Bundan 5-10 sene sonra "aa üniversite yıllarımda doktorceykıl olarak tuttuğum bi blog vardı, du bi bakayım. yuh! ne kadar da terbiyesizmişim ben, tövbe estafurullah. kusura bakma hayatım, kendimi kaybettim bi an. ama çok sinirlendim napiyim, baksana şu yazılara! cık cık cıkkk... yada dur bakma sakın." falan dersem nolacak lan? Vay arkadaş, zaman ne kadar kalleş bi kavrammış böyle.
 
twitter da kullanıyorum