Ve Ceykıl kafasını yarar...

Kahramanımız, İzmir'e gitme hazırlığı esnasında kafasını, kullanmadığı için açık tuttuğu buzdolabının kapağına çarpar. 2-3 dakika boyunca küfrederek yerde yatan Ceykıl, elindeki kanları görünce götünden solumaya başlar. "Teyze kafam yarılmış mı çizilmiş mi?" diye sormak amacıyla kapı komşusunun zilini çalsa da açan olmaz. Öncelikle otobüsü biletini sabaha erteletir, sonra 911i arayıp en yakın hastahanenin adresini ister. Operatörcan adres tarif edemediği için, cebindeki son 20 lirayla taksiye atlar...

Kafasına dikiş attırmamak için kırk takla atan Ceykıl, en son ne zaman tetenoz aşısı olduğunu hatırlamadığı için üstüne üstlük bir de aşı olur.

Gökten üç elma düşer, biri Ceykıl'ın kafasına, biri Ceykıl'ın kafasına ve öbürü Ceykıl'ın kafasına...

İtirafım var Hakim Bey #4

  • 4 sene önce uzatmalı kankimden (oku lan bunu!) yediğim yeşil clipperdan sonra clipper manyağı oldum. Yiyebildiğimi yiyor, yiyemediğimi parası neyse satın alıyorum. İyi güzel de, bi de kaybetmesem on numara olacak.
  • Az önce, alemin en karanlık php dosyalarını tek çırpıda kapattım blog. Önüme çuvalla para serdiler ve benden tek istedikleri blog mlog unutup işime bakmamdı. Ama ben seni seçtim be blog. Ahh blog ahhh... Ne güzel adın var senin... (hönk!)
  • Keyif için içmeyi öğretin bi ara bana. Unuttum, çok oldu içip de "disco disco good good" demeyeli. Sürekli bi melankoliklik, bi "bana kaderimin bi oyunu mu bu" tripleri. Halbuki oyun moyun da yok ha ortalıkta. "Acı en güzel mezedir" tezimi doğruluyor sanırım bu durum. Du bunu Pezeveng'e yazayım ben bi ara.
  • Farid Farjad diye bi adam var. Keman virtüözü oluyor kendisi. Çok pratik müzikleri var, teknolojiyi yakalamış. Ürünlerine "dinle-öl" diyoruz biz. Biz derken, ben yani.
  • Bir yanım "Rusça öğren da da da" diyor, öbür yanım "İspanyolca daha iyi sinyorum ceykılım" diyor. Parantez içi ise (ulan sen daha İngilizce cümle kurmakta zorlanıyorsun mal) diyor. Napacağımı bilemedim. Rusları da seviyorum, Latinleri de. Soğuğu da seviyorum, sıcağı da. Ama sanki Meksika'ya gidip böyle derme çatma bi kulübe alsam, ağzımda sigaram bi hamakta takılsam tüm gün, yanımda bi kasa Mariachi olsa falan daha iyi olurmuş gibi geliyor. Napayım ey ahali?
  • Hiç trene binmedim lan ben. Bi ara deneyeyim diyorum ama uzun sürecek diye vazcayıyorum. Otobüs benim gibi adam için çok rahatsız, küçük. Trenle ise çok uzun sürüyor Eskişehir - İzmir arası. Böyle bir ikilem içerisindeyim. (Gün gelecek bu tarz sorunlarım mim olacak, herkes blogunda Ceykılın derdine derman arayacak nıhahaha)
İzmir'e gidicem birazdan. Hazırlık mazırlık, o yüzden kısa kesiyorum bu sefer. Sıradaki yazı daha bi dolu olacak, telafi edicem (umarım). Ha bu arada bununla birlikte 40 yazım ve toplamda 30 takipçim var. Düz sayı olunca mutlu oluyor insan (10 kişi birden takip listemden çekilirse üzülürüm tabi o ayrı)

Tatlı rüyalar

Düşündüm de, istediğimiz rüyayı görmemizi sağlayan bi alet olsa çok kral olurdu. Yatmadan önce panelden rüyayı seçer, zımbırtıları kafamıza yerleştirir uyurduk, mis gibi. Aşk mevzusuna da yeni bi renk getirirdi hem.

- Rüyanda beni gör aşkım <3
+ OK. Link ver indireyim.

- Rüyanda beni gör aşkım <3
+ Yeni versiyonu çıktı mı ki?

- Rüyanda beni gör aşkım <3
+ Olmaz, Megan Fox gecesi bu gece.

- Rüyanda beni gör aşkım <3
+ Şu sonunda evlendiğimizi mi? Off...

Yeni bi iş alanı oluşurdu hem. Düşünsene; 28 Days Later'da Cillian Murphy olmuş altına sıçıyorsun, ya da Ocean's Eleven'da George Clooney olmuş bi ton aksiyon yapıp milletle taşak geçiyorsun. Süper olurdu, kapış kapış giderdi bu rüyalar bence. Ama Best Seller komple pornografik rüyalardan oluşurdu; Caribbean Pirates, Island Fever falan.

Ee durum böyle olunca, warez rüyaların türememesi de imkansız tabi. Rüya ripperları falan. Komik lan. Veya deneme sürümü rüyalar olurdu. Sansürlü pornografik rüyalar, sadece bisiklete binilebilen GTA rüyaları, ne bileyim diğer yarı sahaya geçilemeyen UEFA kupası maçları falan...

O değil de, ne zaman Multi Dreamer rüyaları icat ederler, o zaman fişi çekerim ben. Yaşamam lan, uyurum hep. Hah bak gördün mü, bu icatla uyku ilacı sektörü de tavan yaparmış. Facebook'ta V-Pills reklamları değil uyku ilacı reklamları görürmüşüz. Enteresan işler bunlar...

Lanet olasıca!

Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

Ziyaret istatistiklerine bakarken, bugün bilgisayarcının yerinden baya bi gelen olduğunu farkettim (ki epeydir gelen giden yoktu oradan). "Yoksaa... Yoksa..?!?" diyerekten girdim siteye ve bir de ne göreyim? Blogumu 3. seçmişler :))

Yarışmaya katılırken, hiç ümidim yoktu açıkçası (hatta başvuruyu, gece 11-12 gibi bünyede kâfi miktarda alkol varken yapmıştım). O kadar blogun arasında şansım olduğunu düşünmüyordum, aralarında ilgiyle takip ettiklerim falan var mesela. Görünce gerçekten şaşırdım (başvurumu onayladıklarında da şaşırmıştım aslında. zira konsept/üslup açısından burasına benzeyen başka blog görmedim ben katılanlar arasında).

Tam şoku atlatmıştım ki, telefon çaldı. Gizli numara. Açtım "Ceykılcım kop gel, dehşet bi organizasyon hazırladık. Bira ücretsiz, öğrenci kartını gösterene bira başı 2 lira veriyoruz." dedi bi ses. Koptum gittim, kapıda bi laptop var, ekranı kararmış. Touchpadi dürttüm, direk blogger.com login sayfası açıldı. Giriş yaptım, onaylandı demesiyle, 2 tane süper minili hatunun kapıyı açıp "Biz de sizi bekliyorduk Ceykıl Bey, buyrun içeri" demesi bir oldu. Salyalarımı silip, dilimi içeri aldıktan sonra, içeri daldım. Oha bi ortam var bi ortam, sormayın. Meğer bana özelmiş parti, diğer insanları arka kapıdan sokarken beni laptoplu techizatla karşılamışlar. "Seçilmiş kişi o, nası gireceğini bilir" demişler. 2 tane 2. var mesela, onları bile arka kapıdan almışlar lan o derece :)

Du iki fotoğraf ekliyim de, merakınızı gidereyim.

İtirafım var Hakim Bey #3

  • Hani filmlerde olur ya; kötü adam tam ateş edecekken eline koluna vururlar da başka yere ateş eder? Hah işte ne malum onun öyle olduğu? Bence, kötü adam blöf yapıyor fakat eleman kahraman olucam diye koluna vurunca yanlışlıkla ateş ediyor. Herşey iyi adamın, egosu yüzünden yani.
  • Okulun 3. haftası ve hala yeni bir insana selam vermişliğim yok. Bi ara bi kaç kişiyle tanışsam fena olmayacak hani.
  • Geçenlerde, bi Hitler keşfettim ki dillere destan. Hayatımda gördüğüm en çekici Hitler. (Dillere destan derken ?! ahahah)
  • Hitler demişken Rammstein geldi aklıma. Pussy'ye çektiği klibi gördünüz mü? Ne görmediniz mi? Normaldir. Youtube'da, Dailymotion'da falan göremezsiniz zaten :) Buradan izleyebilirsiniz, yalnız çok pornografik olmuş söyleyeyim. Erotik demedim bak, pornografik dedim ;)
  • Gece 1de kapıyı çalıp "müziğin sesini keser misin, saat kaç?" diyen üst komşumun, dün gece 2 de inleye inleye sevişmiş olması güzel bir koz. Eminim kapısını çalıp "kıza söyle, üstteyken kafana yastık bastırsın" dersem, ödeşmiş oluruz .
  • Leverage diye bi dizi var. Ocean's serisi kıvamında bir dizi. Güzel bişey de, bu tarz filmler/diziler beni benden alıyor yauv. Böyle bi dolandırıcı olma, bi milletin gözlerinin içine bakarak taşak geçme isteği doğuruyor. Tabi bu istek, üzerinde battaniyeyle kanepeye uzanmış olmanın verdiği mayışıklıkla rüyaya dönüşüyor. Sonra? Sonrası okul mokul işte ne olacak. GTA oynadığı için araba çalan kaç kişi var ki şu dünyada zaten...
  • Bilgisayara format attıktan sonra, msn plus yüklemeye üşendim. Tam 1 aydır hiç bir msn konuşmamın kaydı tutulmuyor. Geriliyorum lan! Mesela çok güzel geyikler vardı, onları tekrar okumak istiyorum okuyamıyorum. Ama mouseumu kaldırıp da msn plus da yüklemiyorum (düşündüğünden de malım dimi?).
  • 1,5 ay sonra ilk defa bulaşıkları yıkadım. Mutfak artık lağım gibi kokmuyor. Bazen düşünüyorum da; şu bulaşıkları vaktinde yıkasam da, tabaklarımı çöpe atmak zorunda kalmasam mı? Daha ekonomik olur sanki?

Olabilemez aybalam!

+ seeenin iiinci satiri jiiiiinci sütunu ...
- ji ne amınakoyim ya?
+ ... abir bebir sebir... jibir ...
- bak yine ji diyo ya. yeter lan! ebenisikim!!!
+ ... öyle de olabiler tabi. nolar öyle olarsa? ...
- hay !?

Bugünkü "Matrisler Kuramı" dersinden bir kesit. 3 saat arka arkaya -henüz daha matrisin ne olduğunu çözememişken- Azeri bir hocadan matris öğrenmek hiç de kolay değil. İlk başta cümle içindeki "olar"lar, "yapılabiler"ler eğlenceli geliyordu fakat şimdi... O "jiii" diyen ağzını kırmak istiyorum! Hayır, "be" diyebilen bir insan, yıllardır Türkiye'de olan bir insan, nasıl "je" diyemez onu anlayamıyorum. Ji ne amınakoyim ya? Ji ne?!

"Kulaklıkları takıp, müzik dinleyerek tahtaya yazılanları takip etsem" diyorum, o da olmuyor. Biçimsiz yazıyor, harfler çük kadar. Söyledikleriyle senkron gidilmezse yazıları da okunmuyor. Bi de silik yazıyor ki ölüm. Adam ölmüş de haberi yok, tebeşir tutacak takaati kalmamış hala ders veriyor. Ben olsam bi 20-25 sene önce emekli olurdum heralde. Evinde, sallanan koltuğun üzerinde gazete okumak, götü yaymak varken, hangi akla hizmet bu işlere kalkışıyor anlayamıyorum.

Tamam, benim de vocabularyyi vokabulari diye telaffuz ettiğim zamanlar oldu. Hala, ana dili ingilizce olan birisiyle konuşurken beynini sikiyorumdur. Ama kalkıp da, İngiltere'de konferanslar düzenlemiyorum, büyük bi kitleye işkence yapmıyorum. Yurtdışında okumak tamam da, ders vermek ne iş? Tasvip etmiyorum hiç.

İşin kötü tarafı, aynı hoca 2 ayrı dersime giriyor, haftada 7 saat toplam. Bakü'de mi okuyorum lan ben? Hayret bişey...

"Zibil vaaaağr?"

Yeni bi blog açtım lan!


Bu blog mevzusu iyice sardı beni. Dün okula gitmeden önce, durduk yere bi isim geldi aklıma: "Sefa Pezevengi". Pek bi severim bu tabiri de, niye durduk yere geldi bilemedim. Neyse, 2 ayrı blog adresi denedim sefapezevengi ve keyifpezevengi. İkisi de 2 farklı pezevenk tarafından alınmış ve bomboş duruyor. İyi bi küfür ettikten sonra pezevengi sorgulattım, boşmuş. Hoşuma da gitti, kayıt ettim ( japonca isim gibi duruyo lan Pe Ze Weng :D ).

Okula gittim sonra mecburen. Derste düşündüm bişeyler, konsept ne olsun falan gibisinden. Eğitici, öğretici, yer yer yerici ve eğlendirici yazılar yazayım diye düşündüm. Hatta film, oyun gibi şeyleri tanıtabilir, gittiğim mekanları anlatabilirim. Sefa pezevenklerinin işine yarayacak ya da yeni sefa pezevenklerine kendilerini geliştirme imkanı sunacak bir blog olabilir yani. Bu blogu okuyanların onu da seveceğini düşünüyorum.

Blogger için "Tam o sırada A blogundaki B yazısı" eklentisi


Bu eklenti; blogunuzda, diğer bloglarınızdan rasgele birindeki, rasgele bir yazıya link vermenizi sağlar. Benzerini, herhangi bir Pilli Network sitesinde, sayfanın en üstünde görebilirsiniz.

Temanızın, en üstünde bir widget alanı olmak zorunda. Eğer kullandığınız temada mevcut değilse bir tane yaratmalısınız. Bunu için, Yönetim panelinde iken; Yerleşim > HTML'yi düzenle kısmına gelmeli ve "Widget Şablonlarını Genişlet" yazısının yanındaki kutucuğa tıklamalısınız. Daha sonra <body> diye aramalı ve hemen altına; 
<b:section class="headerustu" id="headerustu" preferred="yes"></b:section>
kodunu eklemelisiniz. Daha sonra </head> diye aratarak, hemen üstüne CSS kodlarınızı yazabilirsiniz. Örneğin;

<style>
.headerustu{
text-transform:lowercase;
width:1100px;
background:#000;
height:25px;
font-size:15px;
color:#FFF;
margin:0;
padding:8px 0 0 0;
text-align:center;
border-bottom:1px dashed #ccc;
}

.headerustu a{
color:#ccc;
padding-left:5px;
padding-right:5px;
}

.headerustu a:hover{
background:#FFF;
color:#000;
}
</style>


 Şimdi Yerleşim > Sayfa Öğeleri kısmına gidip, en üste "HTML/Javascript" gadgetını ekleyebilirsiniz. Bu alana şuradan indirebileceğiniz kodları kendinize göre düzenleyip yapıştırmalısınız.


 
Gadgeti kaydettikten sonra, işiniz bitiyor.
Eklenti buradaki eklenti baz alınarak, tarafımdan geliştirilmiştir.

NOT: numpost değişkenine vereceğiniz sayı, tüm bloglardaki minimum post sayısından fazla olmamalıdır. Aksi takdirde tam o sırada doktorceykıl'da " " gibi post linki olmayan bir ibare belirebilir.

İtirafım var Hakim Bey #2

  • Burnumu eksen kabul ederek, yüzümün sağında ve solunda sivilce çıkınca mutlu olacak derecede simetri hastasıyımdır. Aksi takdirde aynaya dahi bakmam.
  • Otobüste sevgilisiyle "o gece çok eğlendim aşkooom" şeklinde her türlü detayı vererek konuşan kızlardan nefret ediyorum. Geçen hafta sırf piçlik olsun diye kendi telefonumu çaldırıp dayadım kulağıma, "yoldayım güzelim. sonra konuşalım. ya kızım otobüstekiler yediğimiz her haltı öğrenmek zorunda mı? tamam tamam, hadi öptüm ararım ben seni" dedim. Hatun tip tip baktı, bişey demedi. Aldı mesajı ama.
  • Dinlenme tesislerinde tuvalete para vermekten nefret ediyorum. Kula'daki Su Dinlenme Tesislerindeki tuvalet, 25 kuruş zam yaparaktan 1 TLye ulaşmış. Hayır, zaten fiş kesmiyorsun vergi kaçırıyorsun, daha neyine zam yapıyorsun pezevenk? İçerisi hala döl kokuyor, ne iş?
  • "Burası İstanbul" reklamına tav oluyorum (İstanbullular için; tav olmak hoşlanmak manasında değil). Ne demek lan bu? "Mavi'nin kotlarını sadece İstanbullular giyebilir. Gerisi giymesin" mesajı veriyorlar millete. TV'm olmamasına seviniyorum bazen.
  • "Godoş" çok güzel bi kelime lan. Hiç de pezevenk anlamına geliyormuş gibi bi tavrı yok. Söylemesi çok güzel, şirin; godoşş, gooodoooşşşşş :)
  • Blogumu okuyan kesim, zengin kesim biliyo musun? Gerçi muhtemelen sen de öylesin. Adamların ekran çözünürlükleri genelde 1440x900 ve üzerinde lan hep. Paypal donate butonu falan mı koysam sağa sola napsam. Onlardan alıp, ayda yılda bir gelen 1024x768 çözünürlüklü fakir ziyaretçilerime veririm, oh mis.
  • FriendFeed'de Sertab Erener'i engelleyip, bunu "Sertab Erener'e posta koymak" olarak nitelendirdim ve mutlu oldum. Takip eden birisi ffextra.com u önersin de, kimler engellemiş görsün ahahah (evet, malım biraz).
  • Küfürlü bir bloga sahip olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? Arama motorlarından gelen tiplerin alayının porno site aradığını, siteye girdikten 3sn sonra çıktıklarını bilmek. Ahhh ahhh...
  • Her yazıyı bi kategoriye uyduramadığım için yeni bi "kategorisiz" kategorisi açtım. Adı ne olsun diye düşünürken, yıllardır çarkıfeleğin değişmeyen zımbırtısı geldi aklıma; "bcdyzi, ktgrsz". Çok beğenmiştim, nitekim bugün o Z harfinin 2kere tekrar ettiğini farkettim. Mantık hatası oldu, allah belamı vermesin benim. Çok sinirime dokunuyor, ama değiştirmiyecem.
 
twitter da kullanıyorum