Bedevi ben ve kutup polisi

Dün akşam, yakın bir arkadaşımla Alsancak semalarında demlenmeye çekildik. Hava sıcaktı başta fakat, sonra güzelleşmeye başladı, hafif bir esinti, soğuk bira falan iyiydi yani. (Yılların nargile konağı, 19 temmuz "dumansız hava sahası" harekatına yenik düşmüş ve devren satılık mı kiralık mı ne olmuş, her yeri ilan kaynıyordu.)

Neyse, akşam 9.15 suları kalktık, Güzelbahçe'ye döndük, gayet iyiydim. Yani iyi derken "sözlük anlamıyla iyi"yi kastediyorum, sorunu olmayan, bozuk olmayan gibi. Kafası iyi anlamında değil. Burada da babamla 2 bira içtim, sonra her zamanki ulvi görevimi üstlenip eşi dostu evlerine bıraktım. Baktım saat daha 12, eve gidesim yok, denizde dalga var süper bir esinti eşliğinde... Dedim "baba birer bira daha içelim", "tamam" dedi arabayla gittim aldım biraları sonra sahile çektim. THM, TSM karışık bir cd taktım, hem içiyoruz hem dinliyoruz, hem konuşuyoruz falan, en sevdiğim ortam mevcut yani. Biralar bitti, denizden gelen o esintiyi yedikçe ayılıyor insan tabi, birer tane daha içelim dedik, gittim aldım geldim 2. biraları da. Oturduk onları da içtik yine sahilde. Sonra "1 bira daha içsem, tam olurum artık ben, tadı damağımda kalacağına tam olsun" dedim arabayı benzinliğe doğru sürmeye başladım kıyıdan kıyıdan. Evden 600-700 m uzaklaşmıştık ki, memurcanın biri ışıklı bi aletle "sağa çek" işareti yaptı. "Sıçtık" dedim babama, çektim kenara. Saat 02.35 suları...

- Ehliyet ruhsat...
+ Buyrun memur bey (ayağımın altındaki boş bira şişelerini saklamaya çalışıyorum bir yandan)
- (haşır huşur)
+ (aklından "harbi sıçtık, üfleticek" düşüncesini geçirmek)

Nitekim üfletti de. Başta dışarılara falan üfledim, "Alet alamıyor, tekrar üflermisiniz" dedi. Bu sefer yine dağa taşa üfledim, yine aynı şeyi dedi. "Ulan bu aleti de ne uyuz bi şekilde tasarlamışlar, illa içine içine üflettirecek" diye homurdanarak üfledim. İlk defa üflemiştim çok heyecanlıydım. Öyle zınk diye "123 promil" yazmıyormuş, 0dan başlayıp 1er 2şer tırmanıyormuş. O tırmanma aşaması hiç bitmeyecek sandım, 100 promili geçti, 150yi geçti, 200ü geçti, 250 yi geçti ve sonunda 257 promilde durdu. "ohaaa" dedim ben tabi direk, polis güldü çıkarttı arabadan. "Alkolsüz ve ehliyetli birini arayın, gelsin alsın sizi" dedi sonrada ehliyetle ruhsatı polis arabasına götürdü. 500 küsur lira para cezasını kitleyip, 6 ay ehliyetime el koydular sonra... "Memur bey, evim 1 km bile uzakta değil, kenardan kenardan gidelim bi daha olmaz" diyorum, sallamıyor i*ne. Gecenin 3ünde orada niye pusarsın be adam? 10 yıldır burda yaşıyorum, 10 yılda 1 kere o mevkide memur görmedim. Amaç ceza kesip gitmek belli yani, trafiğin yoğun olduğu bir yer falan değil çünkü. Zira benim haricimde 2 araba daha geçti, onlara da üfletti, temizmiş adamlar. Tam pusulacak yer yani. Babam aramadı kimseyi, "götürün bizi eve" dedi. Kutup memuru "benim yükümlülüğüm değil bu" diyince, babam da "madem trafiği güven altına sokmak için bize ceza kestiniz ki bunun anlamı bu insan araba kullanamazdır, o zaman trafiği bizim gibi canavarlara emanet etmeyin, eve bırakın bizi" dedi. memurcan mecbur kaldı, bıraktı bizi eve.

Esas enteresan kısımsa, ne sinyal ne emniyet kemeri hiç birşey yok, bodozlama sürüyor kutup memuru. Babam sinirlendi "Daha önce kemer yüzünden ceza yemiştim, lütfen kemeri takar mısınız? Kuralları çiğneme lüksünüz yok" dedi. Memur yavşak yavşak sırıtarak sağa çekti ve taktı kemeri. Kalkarken tekrar sinyalsiz kalktı, "Sinyal vermediniz memur bey" dedim, ses çıkarmadı. Sonra tezgahı kapatıp gittiler, ne de olsa alacaklarını aldılar, keseceklerini kestiler. Benimse o içimde kalan son bira, içime kaçtı iyice...

Şimdi ben kurallara karşı gelmiş olabilirim, ki süremeyecek olsam sürmezdim. Yani araç süremeyecek haldeki insan "bi bira daha içeyim" der mi ? Gider evine sızar. 1,5 senedir ehliyetliyim, 2 senedir otomobil kullanıyorum 1 kere kaza yapmadım ki, direksiyon başında durduğum toplam zamanı irdeleyecek olursak %70inden fazlası alkollü halime denk gelmiştir. Kendime güvenmesem kullanmam heralde. Tabi bunlar kanunlar karşısında geçerli şeyler değil, fakat kanun koruyucusunun kurallara uymamasına ne demeli? Ne sinyal, ne emniyet kemeri ne başka birşey... Öküzlemesine sürdü herif, "ben alkolsüz olsaydım da kemer takmasaydım, bu sefer de kemerden ceza kesmeyecekmiydiniz" diyince güldü geçti. Puşt...
Hayır resimdeki abla gibi dolgun göğüslerimiz ve siyah sütyenimiz yok ki paçayı yırtalım. 22 Ocak 2010'u bekliyoruz artık...

0 homurtu:

Yorum Gönder

 
twitter da kullanıyorum