Öğrenciden temiz hayat tecrübesi

Türkiye'nin en yararlı, en paylaşımcı ve en çok okunan (ali sami?!) blogundasınız. Bu yazımda, üniversite hayatına yeni atılacak olan saygı değer okurlarım için edindiğim bir kaç tecrübeden bahsedeceğim. Egomu yeterince tatmin ettiğimi düşünerek, bu radyo anonsu kıvamındaki sikik girişten sonra mevzuya dalıyorum.

Öncelikle ne kadar hayaliniz varsa, unutun. Hiç bir şey hayal ettiğiniz gibi gerçekleşmeyecek. O amerikan kolej filmleri (pasta) falan yalan yani. Kısmen doğrular, ama hiç bir şey o kadar kolay gerçekleşmiyor. Neyse..

Okul başlar başlamaz eve çıkarsanız, sıçtınız. Sıçma kısmı uzun vadede gerçekleşiyor, kısa vadede farkedemiyorsunuz. Nasıl sıçtınız? Anlatayım; öküz gibi kilo alacaksınız. Öyle 2-3 kilo falan da değil, 10~ kilodan bahsediyorum (20 ye kadar yolu var). Geldiği gibi eve çıkıp da kilo almamış tanıdıklarımın genele oranı %10'u geçmez. Ananızın evindeki gibi dengeli beslenemeyeceksiniz çünkü. Nerede yapımı kolay, ucuz gıda varsa onu tüketeceksiniz. Ek olarak, yurt gibi giriş/çıkış saati olmadığı için yarak kürek saatlerde yatacak, aynı şekilde gecenin 3ünde pide, lahmacun vs. yiyeceksiniz. Hayatınızın ilk 18-19 senesindeki biyolojik düzeniniz ile sonrası asla aynı olmayacak..cak cakcak....cak.... (yankı)..

Alkol ile uzatmalı sevgiliyseniz, yine sıçtınız. Olur olmaz zamanlarda, olur olmaz miktarlarda alkol tüketeceksiniz. Karışan eden yok çünkü, hatta ortam mortam kral aga... Sigara içiyorsanız, daha çok sıçtınız. Eskiden olduğu gibi "daha 10 dk önce içtim, babam laf eder şimdi yakmiyim en iyisi" durumları olmayacağı için baca gibi gezeceksiniz. Alkolle birlikte neler olacağını ise herkes biliyor zaten. Sigara içmiyorsanız da başlamanız muhtemel.

Bir de, ilk sene çoğunluk yurtta yaşadığı için sizi "evi var" şeklinde etiketleyecekler. Manita atmak isteyen hatun/erkeklerden tutun da, sabah 3e kadar mekanda takılıp sonrasında size gelmek isteyen tiplere kadar yolu var. Baştan sınırı belirlemek en güzeli, aksi takdirde çok geç olabilir ve tek çözüm kapıya bir adet turnike koymak olabilir. Aman dikkat.

Ha ama yurtta yaşarsanız bu saydıklarıma maruz kalmazsınız. Sabah akşam yemek verecekleri için, kilo almazsınız. Giriş/çıkış saatleri yüzünden gecenin 3'ünde lahmacun söyleyemezsiniz. Alkol yasağı olacağı için mekana gitmek zorunda kalırsınız ki, yurtta kalan bir öğrencinin ekonomik gelirini düşünürsek, öyle çok da anasının gözü miktarlarda içemezsiniz. "evi var" etiketine sahip olmayacağınız için, tarlanızı çekirgeler istila edemeyecek tabi. İlerki zamanlarda da böyle bir etiket kalmıyor, zira herkes eve çıkıyor. Tabi yurdun da ibnelikleri var. Şimdi evi kötüleyip yurdu övüyormuş gibi görünmek de istemiyorum (evi tek geçerim nihayetinde). Ayrıca misafir getirmek yasak olan erkek yurdunda, bir hafta manitasıyla beraber takılmış tanığım da var hani, çok da bi standart yok yani yurt konusunda.

Neyse konu dağılıyor, koyayım yurda. Muhtemelen bok içinde yaşayacaksınız. Eskiden ara sıra bulaşık yıkamış olsanızda, çekmeceyi her açtığınızda temiz don bulabiliyordunuz çünkü. Evin her işini sizin halletmeniz, bir süre sonra "sikerim lan" diyerek herşeyi oluruna bırakmanıza sebep olabiliyor.

Sosyalleşme mevzusuna girecek olursak, sakın ha benim gibi "hacı yoklama almıyolarmış, uyurum lan ben evde" diyip de oryantasyonu ekmeyin. Ne kadar kulüp varsa oryantasyonda sergiliyor marifetini çünkü. Orada olup arz talep olayını gözetleyerek kulüp seçmek, daha sonra teker teker insanlarla muhabbet ederek hangi kulüplere üye olduklarını öğrenmekten daha kolay ve verimli. Oryantasyonu ektikten sonra, o götü kaldırıp da kulüp yöneticilerini araştırmak, bulmak, gidip görüşmek falan imkansız neredeyse. O bakımdan, oryantasyona gidip, bulabildiğiniz tüm kulüplere üye olun. Bir pazar günü arayıp da "nerde kaldın? toplantı var" derlerse küfreder, ayrılırsınız kulüpten olur biter.

Birkaç şey daha var, onları da maddeleyeyim.
- Bir kaç yakın arkadaş edindikten sonra, eliniz hemen her yere uzanıyor. Ne nerede, nerede ne gibi soruların alayını cevaplayabiliyorsunuz.
- Evet, kızlar teklif ediyor.
- Üst kattaki uyuz kadın, saat 11'de camdan "susun lan" diye bağırdığında, "teyze senin kocan yok mu?" diyebilecek hale gelebiliyorsunuz. Ev, komşuluk ilişkilerini öğrenmek için çok iyi bir fırsat yani.

Haa, son tavsiyemi de unutmadan söyleyeyim; arada sırada okula da gidin :)
Erkeklere hitap etti gibi amma, lakin ki öyle değildir.

9 homurtu:

Abdullah Azad dedi ki...

doktor gene konuya açık kalp ameliyatı yapmışsın (:

Dr.Ceykıl dedi ki...

huyum kurusun :)

Adsız dedi ki...

Erkeklere hitap etmiyor aslında. Kızların teklif ediyor olması dahi kızlara da hitap ediyor. Bi çeşit cesaret geliyor insana. :)

Toplamda 7. senemi dolduruyorum üniversitelerde. Sadece ilk üniversitemde iki ay kaldım yurtta ve çektiğim işkenceyi ben bilirim. Çıktığım evlerde de hep birbirinden garip tiplerle kaldım. Söylediğin her şeye +1 derim o nedenle. :)

Dr.Ceykıl dedi ki...

eğer ki doktora, master vb. bir olay değilse nice 7. senelere diyeyim. darısı benim başıma :)

Adsız dedi ki...

Eyiymiş la bizim üni biteli çok oldu.Genç nesiller için yararlı bir yazı.

sürüden ayrılan koyun dedi ki...

morukbiz evde kuru sıkı sıkıp dururduk, gerçi bizim apartma komple öğrenci tayfasıydı üst katta ki kızlar bizim her sıkışımızda çığlık atıp o silah sesini bastırıyorlardı.

Dr.Ceykıl dedi ki...

yukardaki hatun "basları kısarmısın" diye geliyo akşam 10da. kuru sıkı sıksam belediyeye zehirlettirir bence.

BigaripWomen dedi ki...

Doktorum bilimsel makale yazmışsın lan gözlerim yaşardı:))

Çok keyifli ve bir okadar gerçekçi bir yazıydı (yoo diğer yazılarında yalan değil neğğğlaaka olm) eline saalık. özledin mi lan beni söyle. bir daha söyle :p :)) hadi eyv.

Dr.Ceykıl dedi ki...

Özlemem mi lan :) bigaripwomen diye mail geldi, şaşkınlık ve sevinç karışımı bi duygu haline büründüm. Çok özletme kendini böyle :)

Yorum Gönder

 
twitter da kullanıyorum